İhtiyari Tedbir, taşınmazın ve diğer malvarlıklarının dava sürecinde hak kaybı olmaması ve 3. Kişilere devir olmaması adına tapu üzerine şerh düşülmesidir. Bu şekilde davalı konumundaki kişiler mal kaçıramayacaktır. Tedbir konulmadığı ve söz konusu taşınmaz 3. Kişilere devredildiği taktirde tapunun devri mümkün olmayacağından, davacı sadece uğramış olduğu zararı karşı taraftan isteyebilecektir. Enflasyon da göz önüne alındığında bu tazminat miktarı çok düşük kalacaktır. Ancak mal kaçırmadan kaynaklı muvazaa iddiası bunun istisnasıdır. Muvazaanın ispatının mümkün olması halinde devredilen 3. Kişinin de davaya dahil edilmesi gerekir.
Taşınmazlarda ihtiyari tedbir, en sık karşılaştığımız durumlardan bir tanesidir. Dava konusu taşınmaz, 3. Kişiye devredildiği anda zararın tazmininden başka çözümü bulunmamaktadır. Bu sebeple herkes dava ile birlikte mutlaka ama mutlaka taşınmaz üzerinde tedbir talebinde bulunması gerekir. Aksi halde telafisi mümkün olmayacak zararlara sebep olabilecektir.
Mahkeme, taşınmazdan kaynaklı davalarda tarafların istemi üzerine tedbir kararı verebilmektedir. Mahkeme gerekirse belli bir teminat karşılığında tedbir koyulmasına karar verebilir. Teminatın gerekliliği ve teminat miktarı hâkimin takdir yetkisindedir. İhtiyari tedbiri, teminatı ve özellikle taşınmaz üzerinde ihtiyari tedbir konularını başlıklar halinde okuyucularımıza sunuyoruz.
-
- İhtiyari Tedbirin Şartları
İhtiyari tedbir kararının verilebilmesi için aşağıda saymış olduğumuz 3 ihtimalden birinin gerçekleşme ihtimalinin olması gerekir. Şayet devir hak kaybına neden olmuyorsa ihtiyari tedbir kararı verilmez.
-
- Meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması,
- Hakkın elde edilmesinin imkânsız hale gelmesi,
- Gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi
Taşınmazlarda bu ihtimal her zaman bulunmaktadır. Çünkü davalı, taşınmazı satarsa sadece tazminat vereceğini ve karşı tarafı zarara uğratacağını bilir. Hele bir de başka malvarlığı yoksa tazminata karar verilmesi dahi hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Davacı hakkından mahrum kaldığı gibi haklı çıksa bile hukuk mücadelesi bir anlam ifade etmeyecektir. Bu sebeple dava konusu taşınmaz olduğu durumlarda hak kaybının olduğu kabul edilir. Mahkemeden talep edilmesi halinde, tedbir kararının kabulüne karar verilir. Her ne olursa olsun tedbir talebinin sebebi ve delilleri dilekçede yer alması gerekir.
Tedbir kararının gecikmesinde sorun olacağı için mahkeme tarafları dinlemeden tedbir kararı verebilir. Uygulamada da tedbir kararları genellikle davanın açıldığı gün yazılır ve yerine getirilir. Tarafların itiraz hakkı saklıdır.
-
- Tedbirde Teminatın Gerekliliği ve Teminat Tutarının Tespiti
Mahkeme, tedbir kararı verirken diğer tarafın menfaatlerini de koruması gerekir. Tedbir kararı ile birlikte malına tedbir konulan kişi taşınmazı satamamasından kaynaklı zararı ortaya çıkacaktır. Bu zararın karşılanabilmesi ve her durumda tedbir isteminin önüne geçebilmek için teminat isteyebilir. Teminatın yatırılması için 2 hafta süre verilir. Belirtilen süre içerisinde teminat yatırılmazsa bu hakkından vazgeçmiş sayılır.
Taraflar tedbir kararının verilebilmesinin şartlarının arasında teminat da yer almaktadır. Ancak teminatın gerekliliği ve teminatın miktarı konusunda takdir yetkisine sahiptir. Davanın konusuna, delillere ve davada haklılık durumuna takdir yetkisini kullanır. Örnek vermek gerekirse boşanma sonucunda mal paylaşımından kaynaklı tapu iptal ve tescil davalarında, taşınmaz evlilik birliği içerisinde alındığı sürece teminata hükmetmez. Çünkü bu dava sonucunda taşınmazın yarısının başvuran eşe ait olacağı aşikardır. Ancak olağan akışa aykırı bir durum olması ve bu durumun ispatı halinde mahkeme teminat isteyebilir.
Kat karşılığına, muris muvazaasına, sahte belgeye, vekalet görevinin kötüye kullanılmasına, ön alım hakkına ve benzeri davalara dayalı tapu iptal ve tescil davalarında genellikle teminata hükmedilir. Söz konusu bu davalar, ispata muhtaç ve kazanma ihtimali zor davalardır. Mahkeme, davalının haklarını da korumak adına belirli bir teminat yatırılması halinde tedbir kararı verir. Uygulamada neredeyse bütün tapu iptal ve tescil davalarında teminat istenir. Teminatsız tedbir kararının verilmesi oldukça zordur.
İhtiyari tedbir kararlarında teminat, dava değeri üzerinden belli bir orana göre belirlenir. Dava değerinin %15’ine veya %20’sine şeklinde karar verilir. Davanın değeri arttıkça teminat tutarı da artar. Teminatı gerektiren durum ve koşullarda değişiklik olması hâlinde, hâkim teminatın azaltılması, artırılması, değiştirilmesi ya da kaldırılmasına karar verebilir.
-
- Taşınmaza konu davaların belirsiz alacak davası olması
Tapu iptal ve tescil davalarında veya dava konusunun taşınmaz olduğu durumlarda, dava değerinin tespiti mümkün olmayacağından dava belirsiz olarak açılır. Dava değeri olarak düşük bir bedel yazılır. Akabinde keşif ve bilirkişi raporlarıyla taşınmazın değeri tespit edilir. Bu tespitlere göre taraflar, dava değerini yükseltir. Tespit edilen tutarlara göre harç, vekalet ücreti hükmedilir. Yine bu değere göre mahkeme, makul bir teminat tutarına hükmedebilir. Dava değeri yükseldikten sonra mahkeme eksik kalan harç ve teminatın tamamlatılmasını ister.
-
- Taşınmazlarda ve Belirsiz Alacak Davalarında Teminat Tutarının Tespiti
Taşınmazlarda ve belirsiz alacak davalarında dava, düşük bir bedel üzerinden açılır. 1.000 lira üzerinden açılan bir tapu iptal tescil davasında teminat tutarı da orantılandığında absürt bir miktar ortaya çıkmaktadır. Bu gibi durumlarda mahkeme, makul bir teminat tutarına hükmedebilir. Örnek vermek gerekirse dava değerine göre 150 TL yatırması yerine 10.000 TL teminat yatırmasını isteyebilir. Bu teminat miktarı, keşif ve bilirkişi raporuyla tespit edilen dava değerine göre daha sonrasında tamamlattırılır. Yatırmazsa davanın bu aşamasında tedbir kararından dönebilir.
-
- İhtiyari Tedbir Kararına itiraz
Mahkeme, tedbir kararını taraflara tebliğ eder. Taraflar, tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine itirazlarını yapabilir. İtiraz ile tedbir kararının kaldırılmasını, teminat miktarının yükseltilmesini, tedbir talebinin dava konusu tazminattan yüksek olması sebebiyle denkleştirilmesini isteyebilir.
-
- Tedbirin Değiştirilmesi
Davalı tedbirin değiştirilmesini makul sebeplerinin varlığı ve davacının hakkına zeval vermeyecek şekilde değiştirilmesini isteyebilir. Tedbir kararı, davacının ticaretine engel olması ve mahkemece kabul edilecek bir teminat göstermesi halinde tedbirin değiştirilmesini isteyebilir. Ticaretine engel olması makul bir sebep olarak kabul edilebilir. Bu ve benzeri durumların varlığı halinde mahkemeden tedbirin değiştirilmesi istenebilir. Değişiklik talebinin makul olup olmamasını, hakim mevcut duruma göre değerlendirir ve kararını verir.
-
- Teminatın Değiştirilmesine Karar Verilmesi
Mahkeme dava değerine göre belirlediği teminatı davacıdan ister. Davacı mahkemenin istemiş olduğu teminat tutarını nakit olarak mahkeme veznesine yatırır. Ancak uygulamada genellikle bunun yerine teminat mektubu kullanılmaktadır. Mahkemeye yatırılan paranın değer kaybı yaşanacağı için bankadan alınan teminat mektubu kullanılmaktadır. Talep eden davacı, teminatı nakit olarak yatırmış ise daha sonrasında mahkemeye teminat mektubu sunarak nakit paranın iadesini yani teminatın değiştirilmesini isteyebilir.
-
- Davanın Kaybedilmesi Halinde Tedbir Kararına İstinaden İstenen Tazminat ve Teminatın İadesi
İhtiyari tedbir kararı uygulanmış ve dava kaybedilmiş ise davalı, davacıdan tedbirden doğan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. Taşınmazın satışının engel olmasından dolayı her ne kadar maddi zararı olmasa da mahkemenin belirleyeceği makul bir manevi tazminata hükmedilir. Tazminat davası, esas davanın görüldüğü mahkemede açılır. Tazminat talebi hükmün kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması gerekir. Aksi halde zamanaşımından dolayı dava reddedilir.
Davacı tarafından yatırılan teminat, dava kesinleştikten sonra 1 ay içerisinde tazminat davası açılmazsa iade edilir. Tazminat davası açılırsa, teminat iade edilmez ve tazminat davasının kesinleşmesi gerekir. Şayet mahkeme tazminata hükmederse talepte bulunan kişinin zararı, bu teminattan karşılanır.
Davanın kesinleşmesinin haricinde bir sebeple tedbir kararı kaldırılmış ise yine aynı durum geçerlidir. Tazminat davasının sonuna kadar teminat iade edilmez.