Konya trafik kazası ceza dosyası gün geçtikçe artmaktadır. Mevcut adli ve idari cezalar bu artışın önüne geçememektedir. Trafik kazası sonucu her gün birçok kişi hayatını kaybetmekte, birçoğu da yaralanmaktadır.
Kişinin Trafik Kazası Ceza Davasında Hakları Nelerdir?
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile trafik kuralları düzenlenmiştir. Bu Kanunun amacı, karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemektir. Kanunun 3. maddesinde trafik kazası, “Karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmış olan olaydır. ” şeklinde tanımlanmıştır. Araç, karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz ve özel amaçlı taşıtlar ile iş makineleri ve lastik tekerlekli traktörlerin genel adıdır.
Trafik kurallarına uyulmaması sonucu trafik cezası olarak bilinen idari para cezası uygulanacağı gibi, yaralanma veya ölüm olması halinde Türk Ceza Kanunu uyarınca adli para cezası veya hapis cezası uygulanabilmektedir.
Trafik Kazası Cezai Hükümleri
Türk Ceza Kanunu’nun 85. ve 89. maddelerinde taksirle öldürme ve taksirle yaralama suçu düzenlenmiştir.
Taksirle öldürme
Madde 85- (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Taksirle yaralama
Madde 89- (1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Vücudunda kemik kırılmasına,
c) Konuşmasında sürekli zorluğa,
d) Yüzünde sabit ize,
e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.
(3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,
Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.
(4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(5) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/5 md.) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.
Trafik kazası sonucu bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Asgari bir kişinin ölümü ve bir kişinin de yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Birden fazla kişinin ölümü veya bir kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise aynı hüküm uygulanır.
Trafik kazası sonucu bir insanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek bir yaralanmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Yaralanmanın ağırlığına göre ceza, yarı oranında veya bir katı oranında artırılır. Kanunda bu durumlar ayrı ayrı sayılmıştır. Birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Kusur Oranı Ve Sorumluluk Durumu
Taksirle ölüme neden olma suçunda cezanın alt sınırı ile üst sınırı arasındaki makas aralığı oldukça fazladır. Cezanın miktarının ne olacağı failin taksire dayalı kusurunun ağırlığına, suçun işleniş biçimine, kaza sonucu ölüm ve yaralanma sayısına göre belirlenir.
Taksirli suçlarda herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir. Faile verilecek ceza tayin edilirken olayın meydana gelmesindeki kusuru tespit edilir ve fail kusuru oranında cezalandırılır. Kazada failin kusuru az ise alt sınırdan ceza alacağı gibi; şerit ihlali, aşırı hız, kırmızı ışık ihlali, alkollü araç kullanma durumlarında alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle bir cezaya hükmedilir.
Bu cezaların yanı sıra suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, sanığın sürücü belgesinin geri alınmasına da karar verilebilir.
Taksir Nedir?
Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Yani kişinin trafik kurallarına uymakta zafiyet göstermesi, trafikte dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmesidir. Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir. Kanun taksirin basit hali yanında, cezada artırım yapılmasını gerektirecek bilinçli taksir durumuna da yer vermiştir.
Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır. Bilinçli taksir, neticenin ne olacağını önceden öngörmesi ancak neticenin gerçekleşmesini istememesine rağmen, olayın vuku bulmasıdır. Örneğin trafikte alkollü araç kullanan kişi kaza yapacağını bilebilir. Ancak kaza yapmak istemez. Buna rağmen kaza yapması ve birilerine yapabileceğini öngörür, ancak kaza yapmak istemez. Buna rağmen kazaya sebep olur ve bir kişiye zarar verirse bilinçli taksirden dolayı sorumlu olur. Bilinçli taksir, kişinin kusurunun ağırlaşması durumudur. Trafik kazalarında bilinçli taksir halleri ayrı bir makale de yer verilecektir.
Trafik Kazası Ceza Davası Cezasızlık Hali
Ölüm veya yaralanmalı trafik kazası sonucu, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.
Örneğin trafik kazasında kusuru sebebiyle baba bir çocuğunu kaybetmesi durumunda bu hüküm uygulanır. Bu gibi durumlarda babanın taksirli suçtan dolayı kovuşturmaya uğraması ve cezaya mahkum edilmesi, esasen suçtan dolayı evladını kaybetmesi sonucu uğradığı ızdırabı şiddetlendirmekle kalmamakta, ayrıca, ailenin tümüyle ağır derecede mağduriyete düşmesine neden olmaktadır.
Söz konusu fıkraya göre, hakim suçlunun durumunu takdir ile ceza vermeyebilecektir. Elbette ki hakim bu husustaki takdirini kullanırken suçlunun ekonomik durumunu, aile yükümlerini, söz gelimi diğer çocukların bakımını göz önünde bulunduracak, ona göre hüküm kuracaktır. Ancak, dikkat edilmelidir ki, bu fıkranın uygulanabilmesi için fiilden dolayı münhasıran failin kişisel ve ailevî durumu itibarıyla zararlı netice meydana gelmiş bulunmalıdır. Söz konusu suç bilinçli taksirle işlenirse bu durum cezasızlık hali değil, indirim sebebi olur. Ceza yarıdan üçte birine kadar indirilebilir.
Trafik Kazası Ceza Davası Şikayete Tabi Mi?
Kanun koyucu, Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen bazı suçların takibini mağdurun şikayetine tabi tutmuştur. Şikayet olmaması veya vazgeçilmesi halinde mevcut soruşturma ve açılan dava düşecektir.
Trafik kazası sonucu ölüm meydana gelmiş ise suçun takibi şikayete tabi değildir. Yani şikayet olmasa dahi, Cumhuriyet Savcıları resen soruşturacak ve davayı açacaktır.
Trafik kazası sonucu yaralanma meydana gelmiş ise suçun takibi şikayete tabidir. Mağdurun şikayeti olması durumunda taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması yapılacaktır. Yaralanan kişi sayısı birden fazla olsa dahi suç şikayete tabidir. Taksirle yaralama suçunun basit hali hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.
Trafik Kazası Ceza Davası Uzlaşma Mümkün Mü?
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde uzlaşma hükümleri düzenlenmiştir. Bu maddeye göre taksirle yaralama suçu uzlaşmaya tabi iken, taksirle öldürme suçu uzlaşmaya tabi değildir.
Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdura uzlaşma teklifinde bulunur. Uzlaşma tabi suçlarda uzlaşma sonuçlanmadan soruşturma veya davaya devam olunmaz.
Taraflar arasında uzlaşma gerçekleşmesi veya uzlaşma sonucunda sanığın edimini defaten yerine getirmesi halinde, takipsizlik veya davanın düşmesi kararı verilir. Uzlaşma gerçekleşmezse suçun soruşturma ve kovuşturmasına devam olunur.
Trafik Kazası Ceza Davası Nerede Açılır?
Trafik Kazası Davasında görevli mahkeme suçun üst sınırına göre tespit edilir.
Taksirle bir insanın ölümüne neden olma suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Taksirle bir insanın ölümüne neden olma ile birlikte başka yaralama ve ölüme sebep olma suçunda görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir.
Taksirle yaralama suçunun her nevinde görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.
Trafik Kazası Ceza Davası Ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verilebilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. HAGB kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Bu süre içerisinde suç işlemez ise, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir. HAGB kararı, Ceza Hukukunda sanığa verilen ikinci bir şanstır.
HAGB kararının verilmesi için sanığın mağdurun zararını karşılaması, daha önce kasıtlı suçtan hüküm giymemiş olması, yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkemece kanaate varılması şartlarının gerçekleşmesi gerekir.
Taksirle bir insanın ölümüne veya taksirle bir insanın ölümüne neden olma ile birlikte başka yaralama ve ölüme sebep olma suçunda ceza alt sınırdan uygulanırsa, HAGB kararı verilmesi mümkündür. Ancak suçun bilinçli taksir ile işlenmesi durumunda ceza iki yılın üstüne çıkacağı için HAGB kararı verilmesi mümkün değildir.
Taksirle bir insanın yaralamasına neden olma suçunun her halinde, ceza iki yıl veya altında kalacağı için HAGB kararı verilmesi mümkündür. Miktara bakılmaksızın doğrudan verilecek adli para cezası için de HAGB kararı verilebilir.
Trafik Kazası Ceza Davası Ve Cezanın Adli Para Cezasına Çevrilmesi
Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezasının miktarı ne olursa olsun; bu ceza adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz. Yani taksirli suçlarda cezanın adli para cezasına çevrilmesi açısından bir üst sınır yoktur. Kişi 15 yıl hapis cezası alsa bile, bu ceza adlî para cezasına çevrilebilir. Tabi ki burada suçlunun kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığı ve suçun işlenmesindeki özellikler de göz önünde bulundurulur.
Trafik Kazası Ceza Davası Süresi
Trafik kazası sonucu oluşan yaralanma ve ölümlü kazalarda yargılama süresi soruşturmanın iyi yönetilmesine, mahkemenin durumuna ve iş yoğunluğuna göre farklılık arz eder. Ancak bu alanda uzman bir avukatın özverili iş takibi sonucu bu süreler minimize edilebilir.
Konuyla ilgili yargıtay kararlarını buradan ulaşabilirsiniz.