Kamulaştırma, vatandaşa ait taşınmazlara ilgili kurumlar tarafından kamu yararına el konulması işlemidir. Kamulaştırma işlemi kurumlar tarafından çeşitli şekillerde uygulanabilir. Kamulaştırma işlemlerinde husumet işlemi yapan idareye ait olduğu için bu konuda herhangi bir çelişki yoktur. Ancak belediyelerin şehir planlaması ve imar değişiklikleri sonucu vatandaşın taşınmazını kısıtlılık getirdiği durumlarla sıkça karşılaşıyoruz. İmar sonucu gelen kısıtlamaya kamulaştırmasız el atma denir. (Kamulaştırmasız el atma makalesi için bakınız.) Kısıtlanan taşınmaz üzerine imarda belirtilen yapı (park, okul, yol, dere yatağı) inşa edilmişse fiili el atma, herhangi bir yapı yoksa ve sadece kısıtlı olarak görünüyorsa hukuki el atma olarak adlandırılmaktadır.
Uygulamada el atmalarda husumet konusunda farklı görüşlere yer verildiğini görüyoruz. El atmalarda öncelikle belediye husumet açısından başı çekmektedir. İmar planları belediye tarafından yapıldığı için vatandaşa bu taşınmazın bedelini ödeme külfeti de belediyeye düşmektedir. Ancak içtihatlarla bu durumun farklılık arz ettiğini belirtebiliriz. Yargıtayın bu konuda net bir tutumu olmasa da vatandaştan yana karar verdiğini söyleyebiliriz. Başlıklar halinde yapıları hukuki ve fiili el atma olarak ayrı ayrı değerlendirme yapacağız. Bu makalede Yargıtay kararlarından sıklıkla örnekler vereceğiz. Okuyucularımızın faydasına olacağını umarak keyifli okumalar dileriz.
- Parkların, Belediye Hizmet Alanlarının Kamulaştırmasız El Atmalarında Husumet
Parklar ve belediye hizmet alanları belediyenin sorumluluk alanına girmektedir. Ancak burada ayrım ilçe belediye ile büyükşehir belediyesi arasında farklılık gösterebilmektedir. Bu yerlerin sorumluluk alanları hangi belediye ise o belediye imar değişikliği yapmaktadır. Bu sebeple dava açılmadan önce belediye ile görüşerek parkın kimin sorumluluğunda kaldığını, imar planının hangi belediye tarafından yapıldığının öğrenilmesi gerekmektedir. Ancak bazı durumlarda kurumlar arasında sorumluluk devri yapılmaktadır. O yüzden sadece imar planını yapan kurumu öğrenmek yetmeyebilmektedir. Husumetin sorumluluk devri alan kuruma yöneltilmesi gerekmektedir. Sorumluluk alanın devrinde detaylı olarak bahsedilmiştir.
- Okulların Kamulaştırmasız El Atmalarında Husumet
Eğitim alanlarında el atma davaları belli bir döneme kadar il özel idarelerine karşı açılmaktadır. İl özel idareleri kapatıldıktan sonra sorumluluk belediye üzerine kalmıştır. Ancak fiili el atmanın olduğu durumlarda husumet bakanlığa yöneltilmektedir. Hukuki el atmalarda her iki kurum da el atmalardan sorumlu olmadıklarını belirtseler de iki kurumun da sorumluluğu yargıtay içtihatlarında kabul edilmektedir.
Yargıtay 5. HD., E. 2023/8000 K. 2024/1390 T. 8.2.2024 sayılı kararında hukuki el atmaya dayalı tazminat davasında husumet bakanlığa yöneltilmiştir. Söz konusu taşınmaz imar planında ilköğretim alanı olarak ayrılmıştır. İlgili kararda;
‘… uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile arsa vasfında olan taşınmaza emsal karşılaştırması yapılıp kesinleşen ve güçlü delil niteliğinde olan paydaş dosyası metrekare birim bedeli de değerlendirilmek suretiyle değerinin tespit edilerek davalı idareden tahsiline dair kararda bir isabetsizlik görülmediğine … ’ karar verilmiştir.
Aynı şekilde Yargıtay 5. HD., E. 2024/4362 K. 2024/7770 T. 27.6.2024 sayılı kararında dava bakanlığa yöneltilmiştir. Söz davanın konusu eğitim alanında hukuki el atmadır. Davada bakanlığın husumetinin doğru olduğuna ve hazine adına tesciline karar verilmiştir.
Yargıtay 5. HD., E. 2023/7508 K. 2024/849 T. 23.1.2024 sayılı kararında ilkokul alanı için hem belediyeye hem de bakanlığa husumet yöneltilmiştir. Mahkeme her iki kurum yönünden davanın kabulüne karar vermiştir.
- Yolların kamulaştırmasız El Atmalarında Husumet
Belediye sınırları içerisinde kalan yollardan belediyeler, harici yollardan Karayolları Genel Müdürlüğü sorumludur. Belediye sınırları içerisinde kalan yolların ana arter içerisinde mi, ara arter içerisinde mi kaldığının tespiti gerekmektedir. Bu hususun tespiti bilirkişiler nezdinde yapılmaktadır. Ancak dava açmadan önce aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderleri hükmedilmemesi adına ilgili idareler ile görüşmekte fayda olacağı kanaatindeyiz.
Yargıtay 5. HD., E. 2024/1776 K. 2024/7266 T. 12.6.2024 sayılı kararında ana arterde kalmasından dolayı büyükşehir belediyesini sorumlu tutmuştur.
Uygulamada farklı görüşler olmasına rağmen imar planını uygulayan belediye her halükârda sorumludur.
Yargıtay 5. HD., E. 2024/1431 K. 2024/8033 T. 2.7.2024 sayılı kararında fiili olarak yol yapılmasına karşılık belediyenin sorumluluğu kabul edilmiştir.
- Camilerin Kamulaştırmasız El Atmalarında Husumet
Camilerin el atmalarında imar planı sonucu taşınmaza kısıtlılık getirmesi sonucu belediyelerin sorumluluğu kabul edilmiştir. Aşağıda belirtilen iki kararda da fiili olarak inşa edilen camilerin bedelinin tahsili amacıyla belediyeye karşı açılan davalar, belediyenin itirazına rağmen kabul edilmiştir.
- Yargıtay 5. HD., E. 2024/2725 K. 2024/7409 T. 12.6.2024
- Yargıtay 5. HD., E. 2024/1542 K. 2024/7576 T. 25.6.2024
Yargıtay 5. HD., E. 2024/1542 K. 2024/7576 T. 25.6.2024 sayılı kararında ise hem belediyeye hem de Diyanet İşleri başkanlığına açılan davada; ‘‘Davalı Diyanet İşleri Başkanlığı vekilinin temyizine gelince; Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluş ve görevleri hakkındaki 633 sayılı Yasanın 4379 sayılı yasanın 1. maddesi ile değişik 35. maddesine göre; Diyanet İşleri Başkanlığı’nın cami ve mescitlerin açılmasına izin vermek ve cami görevlilerini atamak dışında bir sorumluluğunun bulunmadığı ve cami ve müştemilatı yapılmak suretiyle el atılan bölümün imar planında dini tesis alanı olarak ayrıldığı gözetilerek, bu kısmın bedelinin de davalı Şişli Belediye Başkanlığından tahsili yerine, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir.’’ şeklinde karar vermiş ve camiden dolayı Diyanet işleri başkanlığının sorumluluğu da kabul edilmemiştir.
Bu hususta Diyanet İşleri Başkanlığının husumetinin kabul edilmediğine dair birçok karar bulunmaktadır. Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına oturmuştur. Camilerin husumetini sadece belediyeye yöneltmemiz gerektiği belirtilmiştir.
- Sağlık Alanlarının Kamulaştırmasız El Atmalarında Husumet
Sağlık alanlarının kamulaştırılmasında hukuki el atma varsa bakanlık bu arsa ile ilgili herhangi bir talebi, rızası, izni yoksa husumeti Belediyeye karşı yöneltmek gerekir. Hukuki el atma varsa bakanlıktan izin veya görüş alındı ise veyahut bakanlık söz konusu arsa ile ilgili bir tasarrufta bulunacağını bildirmişse husumetin bakanlığa yöneltilmesi gerekir. Hastane vb. bir yapı inşa edilmişse ve fiili el atma varsa aynı şekilde sorumluluğun bakanlığa yöneltilmesi gerekir.
- Proje bütünlüğü kapsamında husumet
El atılan aynı ada parsel üzerinde birden fazla plan varsa proje bütünlüğünün olduğu kabul edilir. Bu durum genellikle yollarda karşımıza çıkmaktadır. İmarda hastane ve yol veyahut park ve yol olduğu gösterilmişse proje bütünlüğü olduğu kabul edilir. Proje bütünlüğünün olduğu durumlarda idarelerin birlikte sorumluluğu kabul edilmiştir.
- HD., E. 2024/1430 K. 2024/8032 T. 2.7.2024 sayılı kararında yol dere yatağı ve park olarak el atılmıştır. Dava, belediyeye ve bakanlıklara karşı açılmıştır. Yargıtay kararında;
‘‘bedelin proje bütünlüğü ilkesi de gözetilerek davalılardan tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.’’ şeklinde karar vermiştir.
- Sorumluluk alanının devri
Bazı durumlarda kurumlar arası sorumluluk alanının devri konusunda anlaşmalar olmaktadır. Örnek olarak herhangi bir yolun ilçe belediyesinden alınarak büyükşehir belediyesinin sorumluluk alanına girdiğini görebiliyoruz. Sorumluluk alanının devrinde husumet alanı devralan kuruma yöneltilmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay kararları da bu yöndedir. Devreden kurumun herhangi bir sorumluluğu kalmamaktadır.
- HD., E. 2024/1497 K. 2024/8233 T. 4.7.2024 sayılı kararında;
‘‘06.12.2004 tarihli protokol ile … tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına devredildiği ve Ankara Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda olduğu dikkate alınarak davalı bu idareden tahsili ile dava konusu taşınmazdaki davacı payının yol olarak terkinine ve … hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair kararda bir isabetsizlik görülmediği’’ şeklinde karar verilmiştir.
- İlgili Kurumdan Görüş Alınması
Belediye tarafından ilgili kurumlara ve bakanlıklara el atılan alan için görüş veya izin alabilmektedir. İlgili kuruluş veya bakanlık bu alanla ilgili görüş bildirdiği zaman buradaki işlemi kabul anlamına geldiğini ve bu alandan dolayı sorumlu olduğunu kabul etmektedir. Bu sebepten ötürü belediyeye de husumet yöneltilmemesi gerekir. Yargıtayın birçok kararında bu durumla karşılaşmaktayız.
Yargıtay 5. HD., E. 2024/1494 K. 2024/7270 T. 12.6.2024 sayılı kararında;
‘‘İl Sağlık Müdürlüğünün ihtiyacı olmadığının Sağlık Bakanlığından da olur alınmak suretiyle görüş bildirildiği, buna bağlı olarak… Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yapılan 11.08.2015 onay tarihli … planı değişikliği ile taşınmazın “özel sağlık tesis alanı olarak yeniden düzenlendiği, bu plan doğrultusunda hazırlanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planını değişikliğinin… Büyükşehir Belediye Encümeninin 13.05.2016 tarihli ve 1013 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği ve taşınmazın uygulama imar planında “Özel Sağlık Tesisi Alanı” olarak belirlendiği, alanı ve imar durumu da dikkate alındığında sorumluluğun… Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait olduğu anlaşıldığından’’ şeklinde karar vererek Bakanlıktan izin alındığı için belediyeye husumet yönetilemeyeceğine karar vermiştir.
- Sonuç
El atmalarda sorumluluk imar değişikliği yapan belediye ile bu alandan yararlanacak olan kurumun sorumluluğuna gidilmektedir. Okul ise eğitim bakanlığı, yollar ise Karakolları Genel Müdürlüğü ve benzeri hususlarda ilgili bakanlığa gidilmektedir. Fiili el atmalarda bakanlığın direkt etkisi olmasından dolayı bakanlıktan istenmektedir. Hukuki el atmalarda ise bakanlığın bu alanla ilgili hiçbir talebi yoksa sadece belediyenin sorumluluğuna gidilmektedir. Bakanlığa karşı açılan davalarda taşınmaz bedeli hazine tarafından karşılanmaktadır. Belediyeye karşı açılan davalarda da bedel belediye tarafından karşılanmaktadır. El atmalarda husumet Yargıtay kararları ile belli bir zemine oturmamış olup farklı kararlar görebilmekteyiz. Davalarda aleyhinize vekalet ücretlerine ve yargılama giderlerine hükmedileceği için bu hususta daha fazla mağduriyete sebep verebilecektir. Bundan dolayı husumet konusunda dikkatli olmanız gerekmektedir.