- Tanıklık nedir?
Hukuk davalarında tanıklık bir olay hakkında bildiği, gördüğü veya 5 duyu organı ile hissettiği olayları mahkeme huzurunda aşağıdaki usul ve şartlarda dinlenilmesidir. Tanığın belirtmiş olduğu hususlar davaya yön vermektedir. Yazılı ve görsel delillerle ispat edilemeyen dosyalarda tanık ifadeleri davanın seyrini değiştirmektedir. Tanıklıkta merak ettiğiniz hususları tek tek sıraladık. Keyifli okumalar dileriz.
- Kimler tanıklık yapabilir?
Davada taraf olmayan kişilerin hepsi tanık olarak dinlenebilir. Hatta reşit olmayan ama aklı selim olan küçükler de tanıklık yapabilir. Tanıklıkta kimin olduğundan çok ne anlattığı önemlidir. Reşit olmayan küçüğün veya kısıtlı olmayan kişinin söylemiş olduğu ifadelerin geçerliliğini hâkim değerlendirecektir. Hâkim akla, mantığa ve hukuka uygun olduğuna kanaat getirirse sonuca etki edecektir.
- Her davada tanık dinletebilir miyiz?
Her durumda tanık dinlenilmesi mümkün değildir. Tanık, olayla ilgili hususları anlatması, konu haricine çıkmaması ve sonuca etki etmesi gerekmektedir. Konu haricinde tanıklık yapılamaz. Hâkim, o kişinin tanıklığını kabul etmez.
Mahkeme tarafların talebi doğrultusunda hareket etmek zorundadır. Olayla ilgili olmasına rağmen taraflardan biri tarafından dinlenilmesi istenmezse tanık olarak dinletilmesi mümkün değildir. Davanın dilekçeler safhasında tanık deliline dayanacağını bildirmeyen taraf, daha sonrasında tanık bildirse bile tanık olarak dinlenmez. Ancak aile mahkemeleri taleple bağlı değildir. Şahsa münhasır davalar olması hasebiyle resen karar verebilir veya duruşmada hazır bulunan tanığı dinlemesi gerekir.
Alacak davalarında belli bir miktarın üstündeki alacaklar için tanıklık yapılamaz. Bu miktar her yıl yeniden belirlenir. Bu miktar 2024 yılı için 23.452,08 TL, 2023 yılı için 14.800,00 TL, 2022 yılı için 6.640,00 TL’dir. Bu miktarın altında yer alan alacaklarda tanık ile ispat mümkün iken, üstünde yer alan alacaklarda tanık ile ispat mümkün değildir. Ancak delil başlangıcı olması durumunda tanık dinlenilmesi de mümkündür. Yazılı veya görsel her türlü metin delil başlangıcı olarak kabul edilir. Ancak ispat için yeterli olmayabilir. Bunun için ayrıca tanık dinletilmesi önem arz etmektedir.
- Yazılı delile karşı tanık göstermek mümkün mü? (Tanığın parasal sınırı)
Yazılı belgeye karşı yukarıda belirttiğimiz tutarları geçmeyen davalarda tanık dinletilmesi mümkündür. Delil başlangıcı olarak delil sunması halinde parasal sınırı geçse bile tanık dinletilebilir.
- Davada tanık bildirirken dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Davada tanıklar olayın örgüsünü ve nasıl meydana geldiğini anlatması gerekmektedir. Tanık seçerken kim olduğundan ziyade anlatacağı hususlar önemlidir. Örnek üzerinden gitmek gerekirse müşteri ile usta yapmış olduğu dolabın ücreti konusunda taraflar ihtilafa düşmüş ise işe başlamadan önce pazarlık görüşmelerinde tarafların yanında bulunan kişilerin dinlenilmesi önem arz etmektedir. Olayı bizzat gördükleri için en iyi şekilde aktaracaktır.
Davanın türüne ve gidişatına göre tanıkların anlatmış olduğu hususlar oldukça önemlidir. İhtilaflı konuda yazılı delil varsa tanıklık önemli değildir. Yukarıdaki örnekte usta ile müşteri arasında sözleşme varsa tanıklığın davaya katkısı olmayacaktır. Yine yukarıdaki örnekten gidecek olursak taraflar arasında sözleşme var ancak ihtilaf paradan kaynaklı değil, ustanın yapmış olduğu hatadan kaynaklı ise yine tanık önemlidir. Tanık, ayıplı malın ne olduğunu, nereden kaynaklandığını anlatabilir.
İş davalarında, boşanma davalarında tanıklık oldukça önemlidir. Her iki mahkemede de yazılı delilin çok fazla olmadığı davalar görülmektedir. Olayın akışını, karı-koca arasındaki tartışmaları, işçi-müdür arasındaki diyaloğu sadece tanıklar ile aktarmak mümkündür. Bu gibi durumlarda harici delil bulmak oldukça zordur. Ticari davalarda sözleşmeler, ticari defterler, faturalar olduğu için tanıklık genellikle ikinci planda kalmaktadır.
- Tanık listesini ne zaman vermeliyiz? İkinci tanık listesini vermek mümkün müdür?
Tanık listesini davanın dilekçeler safhasında verilmesi gerekir. Tanık deliline başvuracağını bildiren ancak tanık listesini sunmayan taraflara mahkeme ön inceleme duruşması ile kesin süre verir. Bu süre içerisinde tanık isim, kimlik numarası ve adreslerini bildirmesi gerekir. Kesin süre içerisinde bildirmeyen veya eksik bildiren taraf bu delilden vazgeçmiş sayılır.
Taraflar tanık listesini sunduktan sonra ikinci bir tanık listesi sunamaz. Kanunla bu kesin bir şekilde yasaklanmıştır.
- Tanıklık zorunlu mu, kimler tanıklıktan çekilebilir?
Taraflar tanık bildirirken tanıklardan izin almak zorunda değildir. Tanıklık bir kamu görevi olup istisnai haller dışında tanıklıktan çekilmek de mümkün değildir. Kanun, yakını ile ilgili aleyhte husus anlatmak zorunda bırakmamak için bazı kişilere tanıklıktan çekilme hakkı vermiştir. Kanunda tanıklıktan çekilebilecek kişiler tek tek belirtilmiştir;
a) İki taraftan birinin nişanlısı.
b) Evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi iki taraftan birinin eşi.
c) Kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyu.
ç) Taraflardan biri ile arasında evlatlık bağı bulunanlar.
d) Üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi kayın hısımları
e) Koruyucu aile ve onların çocukları ile koruma altına alınan çocuk.
Bu kişiler tanıklıktan çekilme hakkı bulunan kişilerdir. Tanık olmayı kabul ederse tanıklık yapmasının önünde herhangi bir engel yoktur.
- Akrabaları tanık olarak dinletebilir miyiz?
Yukarıda belirttiğimiz üzere herkes tanık olabilir. Ancak akraba olan kişiyi tanık olarak bildirmek son çare olmalıdır. Mahkeme, tanıkları tarafsız ve olayı objektif bir şekilde dinlemek ister. Mahkeme, akrabaları için tanıklık yapan kişilerin bu tarafsızlığını yitirebileceğini düşünür. Akrabanın söylemiş olduğu hususlarda takdir yetkisini aleyhe kullanabilir. Karşılıklı dosyalarda bir tarafın dinlettiği herhangi bir bağı olmayan tanık, diğer tarafın akraba tanığından evladır. O yüzden olabildiğince tarafsız, objektif kişilerin tanık olarak dinletilmesi önemlidir. Komşular bunun en güzel örneğidir.
- Taraflardan birinin tanıkla karşılıklı menfaat çatışmasının bulunması
Tanık ile taraflardan birinin menfaat çatışması varsa akrabalarda olduğu gibi o kişinin tanıklığı arka planda kalmaktadır. Ancak menfaat çatışmasını iddia eden taraf bunu ispatla mükelleftir. İspat edilmeyen hususta tanığın ifadeleri yine önem arz edebilir.
- Tanıklıkta yemin edilir mi? Yeminsiz dinlenebilecek tanıklar
Tanık yemin ederken herkes ayağa kalkar ve tanık namusu, şerefi ve kutsal saydığı inanç ve değerler üzerine yemin eder. 15 yaşından küçük olanlar ve yeminliğin mahiyetini anlayamayacak derecede ayırt etme gücüne sahip olmayanlar yeminsiz bir şekilde tanıklık yapar.
- Duruşmada tanık dinleme usulü
Taraflar duruşmaya başlar ve tanıklar daha sonrasında duruşmaya dahil olurlar. Her bir tanık ayrı ayrı dinlenir. Tanık dinlenirken dinlenmeyen tanık duruşmaya giremez. Mahkemenin tutumuna göre tanık bildiklerini anlatabilir veya hâkimin soru sormasıyla ilerleyebilir. Tanık olay dışına çıkmadan bildiklerini ve gördüklerini anlatır. Tanık, sözünü bitirdikten sonra hâkim eksik kaldığını düşündüğü hususlarda tanığa soru yöneltir. Akabinde taraflar tanığa soru sorabilir. Burada etkili ve çelişkili sorular sorarak tanığı sıkıştırabilir, yalanını ortaya çıkarabilir. Çapraz sorgu ile tanığın ifadelerinin gerçek olmadığı veya çelişkili olduğu ortaya çıkarsa hâkimin kararını etkiler. Tanığın sözleri tutanağa yazılarak tutanağın altı kendisine imza ettirilir.
- Yalan yere tanıklık ve cezai yaptırımı
Yalan yere tanıklık yapmak suçtur. Tanık mahkeme huzurunda yemin eder. Bu yemine aykırı hareket eden kişi 4 aydan 1 yıla kadar cezalandırılır.
- Tanıklık ücreti
Tanıklık kamu hizmeti olması hasebiyle bir ücreti vardır. Bunu ayrıca mahkemeden duruşmada istemek gerekir. Bu meblağ oldukça düşüktür. Duruşmadan sonra adliyeden talep edilebilir.