- Tanımı ve İlgili Mevzuat
Anayasanın 46. maddesi ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nu kamulaştırma ile ilgili hükümleri düzenlemektedir. Kamulaştırmasız el atmaya ilişkin ise hukuki bir düzenleme yoktur.
Bu noktada 5999 sayılı yasayla, Kamulaştırma Kanunu’na geçici 6. madde konarak bu boşluk giderilmeye çalışılmıştır. Son olarak Anayasa Mahkemesi’nin 30.06.2022 tarihli 2021/127 esas, 2022/85 karar sayılı iptal kararı üzerine, 16.11.2022 tarihli 7421 sayılı kanunla Kamulaştırma Kanunu’na geçici 19. madde eklenmiştir.
Yargı kararlarında ve doktrinde kamulaştırmasız el atmaya ilişkin kavram ortaya konulmuştur. Kamulaştırmasız el atma, idarenin özel mülkiyete tabi bir taşınmazı kanuna aykırı olarak el koyması veya sınırlaması olarak tanımlanabilir. Uygulamada iki türlü karşımıza çıkmaktadır.
- Kamulaştırmasız fiili el atma
- Kamulaştırmasız hukuki el atma
Kamulaştırma yapılmaksızın özel mülkiyete tabi bir taşınmazın üzerine yol, okul, cami, park vb. yapılması fiili el atmaya; taşınmaza dokunulmaksızın imar planında değişiklik yapılması ise hukuki el atmaya örnektir.
İdare açısından işin kolayına kaçma olarak görüldüğü için, Konya Kamulaştırmasız El Atma, diğer bir tanımla idarenin taşınmaza el koyması durumu oldukça fazladır. (Kamulaştırmasız el atmada husumet makalesi için bakınız.)
2. Mülkiyet Hakkının İhlali
Özel kişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz bir mala kamu hizmeti için ihtiyaç duyan ve kamulaştırma yapma yetkisine sahip olan idareler kamu yararının bulunduğu durumlarda Anayasanın 46. maddesindeki koşullara uygun olarak ve parasını peşin vermek suretiyle kamulaştırma yapılabilecek iken ivedi bir kamu yararı olmadan kamulaştırmasız el atma yoluna giderek mülkiyet hakkını ihlal etmektedir.
Anayasa Mahkemesi, daha önce hem norm denetimi hem de bireysel başvuru kapsamında verdiği çeşitli kararlarında kamulaştırmasız el atma yoluyla yapılan müdahalelerin kanuni bir dayanağı bulunmadığından dolayı mülkiyet hakkının ihlaline yol açtığını kabul etmiştir (Celalettin Aşçıoğlu, B. No: 2013/1436, 6/3/2014; Mustafa Asiler, B. No: 2013/3578, 25/2/2015; Funda İnciler ve diğerleri, B. No: 2014/2582, 14/9/2017).
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 1 No’lu Ek Protokolün 1. maddesi: “Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. “
Bu maddeye göre, mülkiyet hakkından ancak şu şartların olması halinde yoksun bırakılabilir: Kamu yararı, kanunla düzenleme, hukuki düzenlemenin uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olması.
Nitekim bu kural uyarınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, önüne gelen değişik davalarda kamulaştırmasız el koymayı mülkiyet hakkına aykırı bulmuştur. Mahkeme Papamichalopoulos-Yunanistan (No:14556/89), Carbonara& Venture-İtalya (No: 24638/94) ve Belvedere Alberghiera S.R.L.-İtalya (No: 31524/96) davalarında Yunan Deniz Kuvvetleri ve İtalyan Belediyelerinin kamulaştırmasız el atmalarını mülkiyet hakkının ihlali olarak değerlendirmiştir.
3. Kamulaştırmasız El Atma Halinde Kimler Dava Açabilir?
Kamulaştırmasız el atma davasında davacı, taşınmaza haksız olarak el atılan tapu sahibidir. Tapu sahibi vefat etmiş ise mirasçılar da bu davayı açabilir.
Tapusu olmayan ancak zilyetlik şartlarına göre taşınmazı edinmeye hak kazanan kişilerin de bu davayı açabileceği kanaatindeyiz.
4. Kamulaştırmasız El Atma Davası Kime Karşı Açılır?
Taşınmaza hukuka aykırı olarak el atan idareye karşı bu dava açılır. Büyükşehir Belediye sınırlarında kamulaştırmasız el atmayı yapan İlçe Belediyesi mi yoksa, Büyükşehir Belediyesi mi olduğunun tespiti davalı sıfatı yönünden önemlidir. Aksi halde husumet yönünden dava reddine karar verilir.
5. Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Kamulaştırmasız fiili el atmada görevli ve yetkili mahkeme gayrimenkulün bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesidir. Hukuki el atmada ise idare mahkemesidir.
6. Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Uzlaşma Şartı var mı?
2942 sayılı kanunun geçici 6. maddesinde 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihleri arasında yapılan kamulaştırmasız el atma davaları için uzlaşma şartı aranmış ancak 4/11/1983’ten sonra yapılan kamulaştırmasız el atmalar için uzlaşma şartı aranmamıştır. Bu tarih aralığında yapılan kamulaştırmasız el atmalarda uzlaşma dava şartı olup, dava açılmadan önce yerine getirilmesi gereklidir.
7. Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Bedel Tespiti Nasıl Yapılır?
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre kamulaştırmasız el atılan yerin bedeli tespit edilirken taşınmazın el atma tarihindeki nitelikleri dikkate alınarak bu yerin dava tarihindeki değeri belirlenir. Örneğin taşınmaz arsa niteliğinde ise dava tarihinde aynı bölgedeki benzer taşınmazların emsal değerine göre değeri tespit edilir.
8. Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Vekalet Ücretleri Ve Yargılama Harçları
Anayasa Mahkemesinin 20.12.2018 tarih ve E:2016/181, K:2018/111 sayılı iptal kararı sonrasında, 1983 yılından sonraki el atmaya ilişkin kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan davalarda vekalet ücretleri ve yargılama harçlarının nispi olarak uygulanmasının önünde herhangi bir engel kalmamıştır.
9. Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Yargılama Masrafı
Anayasa Mahkemesi, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davalarının görülebilmesini nispi karar ve ilam harcının ödenmesi şartına bağlayan kuralları 08.09.2022 günlü 2022/61-101 sayılı kararı ile iptal etti.
Kararda özetle ‘’Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davaları kural olarak nispi karar ve ilam harcına tabi olmakla birlikte davanın reddine karar verilmesi hâlinde davacı maktu karar ve ilam harcından sorumlu olmaktadır. Anılan davaların kısmen veya tamamen kabulüne karar verilmesi durumunda ise davacı ödediği nispi karar ve ilam harcının tamamını geri alabilmektedir. Bu durumda, dava sonuçlanana kadar davacı nispi karar ve ilam harcı olarak ödediği tutardan mahrum kalmaktadır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesince söz konusu mevzuat hükümlerinin mülkiyet hakkını sınırladığı sonucuna ulaşılmıştır.’’ denilmiştir.
Anayasa Mahkemesi bu kararla haksız olarak mülküne el atılan vatandaşlar artık peşin harç ödemeden dava açabilmelerinin önünü açmıştır. Anayasa mahkemesinin bu haklı kararı Resmî Gazetede yayınlandıktan 9 ay sonra yürürlüğe girecektir.
10. Kamulaştırmasız El Atma Bedeli Karar Kesinleşmeden Tahsil Edilebilir Mi?
Anayasa Mahkemesi, E.2021/127, K.2022/85, 30/06/2022 tarihli kararı ile kamulaştırmasız el atmadan dolayı hak sahiplerince açılan bedel ve tazminata ilişkin davalarda verilen kararların kesinleşmeden tahsil edilebileceğine karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin bu iptal kararı üzerine, 16.11.2022 tarihli 7421 sayılı kanunla Kamulaştırma Kanunu’na geçici 19. madde eklenmiştir. Bu kanunla,
4/11/1983 tarihinden 28/7/2021 tarihine kadar kamulaştırmasız el atılan taşınmazlarla ilgili açılan davalarda çıkan bedellerin ödenmesi amacıyla idare bütçelerine ödenek konulacak.
Alacakların toplam tutarının ayrılan ödeneğin toplam tutarını aşması hâlinde, ödemeler, sonraki yıllara sâri olacak şekilde, garameten ve taksitlerle gerçekleştirilecek. Taksitlendirmede, bütçe imkânları ile alacakların tutarları dikkate alınacak. Taksitli ödeme süresince, 3095 sayılı Kanuna göre ayrıca kanuni faiz ödenecek.
Mahkemelerce hükmedilen bedel, tazminat, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri için icra takibi başlatılmadan önce idareye başvurulması gerekmektedir.
11. Kamulaştırmasız El Atma Davaları Ne Kadar Sürer?
Anayasa Mahkemesi, E.2021/127, K.2022/85, 30/06/2022 tarihli kararın gerekçesi şu şekildedir: ‘‘Kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi için taşınmaza ihtiyaç duyulması hâlinde kanunlardaki usul ve esaslara uygun biçimde kamulaştırma uygulamalarının yapılması gerekmektedir. Oysa kamulaştırmasız el atma fiilî bir durumu ifade etmekte, kamulaştırmaya veya mülkiyeti kamuya geçiren herhangi bir hukuki işleme dayanmamaktadır. Buna göre kamulaştırmasız el atma sebebiyle mahkemelerce hükmedilen bedel ve tazminatlar hukuka aykırı olarak ortaya çıkan fiilî durumun telafi edilmesi suretiyle tasfiyesini amaçlamaktadır. Bu bakımdan yalnızca mahkemelerce kamulaştırmasız el atma sebebiyle bedel ve tazminata hükmedilmesi değil hükmedilecek bedel ve tazminatların bir an evvel hak sahiplerine ödenmesi de hukuka aykırı fiilî durumun ortadan kaldırılmasının bir gereğidir. Mahkeme kararlarıyla hükmedilen bedel ve tazminatlar ödenmediği sürece gerçek anlamda bir telafiden veya tasfiyeden bahsetmek de mümkün olmaz.’’
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu 10. maddede; ‘‘Hakim, en geç on gün içinde keşif ve otuz gün sonrası için de duruşma günü tayin ederek, 15 inci maddede sayılan bilirkişiler marifetiyle ve tüm ilgililerin huzurunda taşınmaz malın değerini tespit için mahallinde keşif yapar.’’ şeklinde belirtilmiştir.
Kanun metni ve Anayasa Mahkemesi kararı dikkate alındığında hak kaybının artmaması adına davanın en kısa zamanda sonuçlandırılması gereklidir.
Alanında uzman Konya kamulaştırmasız el atma avukatı ile süreci yürütmek dava sürecini hızlandıracaktır. Uygulamada davanın ortalama 1 yıl sürdüğü görülmektedir.
12. Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Zamanaşımı
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 38. maddesinde yer alan 20 yıllık hak düşürücü süre Anayasa Mahkemesi’nin 10/4/2003 tarih ve E.2002/112, K.2003/33 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Yani, kamulaştırma işlemi yapılmaksızın mülküne el konulan kimseler, zamanaşımına tabi olmaksızın, her zaman dava açma hakkına sahiptirler.