13. Hukuk Dairesi 13/03/2019 tarih, 2017/5164 E. , 2019/3228 K.
“…dava konusu taahhütname, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 128. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 110) maddesinde düzenlenen 3. kişinin fiilini taahhüt niteliğinde olup, geçerlilik yönünden şekle tabi değildir. Kaldı ki, söz konusu taahhütname Beyoğlu 20. Noterliği tarafından onaylanmıştır.’’
………………
12. Hukuk Dairesi 09/03/2020 tarih, 2020/1175 E. , 2020/2309 K.
“….Somut olayda; taraflar arasında 01.02.2005 tarihli ve 01.05.2012 tarihli kira sözleşmeleri bulunduğu, davalı tarafından sözleşmelerdeki imzanın inkar edilmediği, 01/05/2012 başlangıç tarihli sözleşmenin 1. maddesinde sözleşmenin, taraflar arasında 01/02/2005 tarihinde yapılmış olan kira sözleşmesinin kira süresinin uzatılması, yeni dönem kira bedelinin belirlenmesi ve değişen şartlara uyarlanması amacıyla yapıldığının belirtildiği, 5. maddesinde “Kira süresi 01.05.2012 tarihinden başlayarak 3+2 yıl olarak kararlaştırılmış olup bu sürenin sonunda kiracı mecuru boşaltarak kiraya verene kayıtsız şartsız teslim edecektir.” şeklinde taahhüdün yer aldığı,davalının 01/02/2005 tarihli kira sözleşmesine göre bu tarihten itibaren kiralanan taşınmazda bulunduğu, söz konusu taahhüdün kira ilişkisi devam ederken verilen tahliye taahhüdü olduğu ancak taahüdün belli bir tarihi içermediği görülmüştür.
Tahliye taahhüdünde, tahliye tarihi belli (açık) bir şekilde yer almadığından Türk Borçlar Kanununun 352. maddesinin aradığı anlamda bir tahliye taahhüdünün varlığından bahsedilemez.’’
……………….
8. Hukuk Dairesi 16/05/2018 tarih, 2017/5598 E. , 2018/12782 K.
“….Ayrıca sözleşmenin özel şartlar 3.3.maddesi ile “Sözleşme uzatılamaz. Kiracı 30.10.2008 tarihinde 1 gün geciktirmeksizin gayrimenkulü tahliye edeceğini ve teslim aldığı halde geri iade edeceğini beyan ve taahhüt eder ve bu konuda tahliye taahhüdü imzalamıştır. Her geciktiği gün için günlük 500 TL ödemeyi kabul ve taahhüt eder” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu haliyle söz konusu hüküm, kiralananın kira süresi sonunda tahliye edilmesini amaçlayan, tahliyeye zorlayan tahliye taahhütnamesi niteliğindedir. Ne var ki yerleşik içtihatlar gereğince kira sözleşmesi ile verilen tahliye taahhüdü, kiracının müzayakası altında verilmiş olduğundan geçerli bir tahliye taahhüdü olarak kabul edilmemektedir. Bu durumda sözleşmede kararlaştırılan cezai şart geçersiz bir tahliye taahhüdüne dayalı ve devamı niteliğinde olduğundan tahliye taahhüdü ile birlikte verilen cezai şartın geçerli olduğundan söz edilemez ve cezai şartın tahsiline karar verilemez.’’
……………….
8. Hukuk Dairesi 22.05.2014 tarih, 2013/19408 E. , 2014/10351 K.
“…Somut olayda ilamlı takibe dayanak yapılan tahliye taahhütnamesi İİK’nun 38. maddede yazılı ilam niteliğinde belge mahiyetinde değildir. Anılan Yasal düzenlemeye göre bu belge ile ilamların icra yolu ile ilamlı takip yapılamaz.’’
………………..
8. Hukuk Dairesi 14.02.2018 tarih, 2017/4532 E. , 2018/2184 K.
“…İcra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdü noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş değildir. İİK.nun 275.maddesi ve 04.12.1957 tarih, 11/26 sayılı İBK gereğince alacaklı, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceğinden uyuşmazlığın halli yargılamayı gerektirir. Somut olayda davalı kiracı tanzim tarihine karşı çıkmış olmakla uyuşmazlığın yargılamayı gerektiği gözetilmemesi…’’
…………………
8. Hukuk Dairesi 06/02/2018 tarih, 2017/4596 E. , 2018/1655 K.
“…04/12/1957 tarih 11/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve İ.İ.K 275. maddesine göre tahliye talebi noterlikçe resen tanzim veya ” tarih ” ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı, kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur.
İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın genel hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları bulunmaktadır. Alacaklı, noterlikçe resen tanzim edilmiş veya ” tarih ” ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir belgeye dayanmadıkça, tahliye taahhüdündeki imza ve tahliye tarihine itiraz edilmesi halinde icra mahkemesinden kiralananın tahliyesi istenemez.’’
…………………
6. Hukuk Dairesi 18/11/2014 tarih, 2014/10921 E. , 2014/12572 K.
“Kira sözleşmesine dayalı olarak verilen tahliye taahhütnamelerinde; kiracı taahhütte belirtilen sürede kiralananı boşaltma borcu altına girer. Kiracının tahliye taahhütnamesindeki borcunu ifa yeri o taşınmazın bulunduğu yerdir. Somut olayda davalının yerleşim yerinin Karşıyaka/İzmir adresinde olduğu kiralananın ise Çeşme İlçesi mülki sınırları içinde olduğu uyuşmazlık konusu değildir. İcra takibi kira alacağına ilişkin olmayıp kiralananın ilamsız icra yoluyla tahliyesine yöneliktir. Mahkemece yetkili icra dairesinin İİK.nun 50.maddesinin yollaması ile 6100 Sayılı HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerine (HMK’nun 5-18) göre belirlenmesi gerekirken ilamsız tahliyeye yönelik icra takiplerinin Türkiye’nin her yerinde başlatılabileceğinden,….’’
………………..
6. Hukuk Dairesi 18.04.2013 tarih, 2013/5846 E. , 2013/7138 K.
“…..Mahkemece, davalı kiracının yargılama sırasında tahliye taahhüdündeki tarihlere itiraz ettiği, itirazının senet metninden anlaşılır nitelikte olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ise de, takibin dayanağı tahliye taahhütnamesindeki taahhüt tarihinin elle yazılmış olması, tek başına söz konusu tarihin sonradan anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiğini göstermez. İcra takibinde bu tarihlere karşı çıkmayan davacının İİK.nun 170/b maddesi delaletiyle aynı Kanunun 63. maddesi gereğince, yargılama sırasında itiraz sebeplerini genişleterek tarihlere karşı çıkması mümkün değildir. Mahkemece, tahliye isteminin kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir.’’
………………….
6. Hukuk Dairesi 09.10.2013 tarih, 2013/12792 E. , 2013/13798 K.
“…Davalının Noter’de düzenlenen tahliye taahhütnamesinde “halen kiracısı olarak kullanmakta olduğum 01 Ocak 2012 başlangıç tarihi yazılı kira kontratıma isnatla yukarıda adresteki taşınmazı hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmadan kayıtsız, şartsız ve gayrikabili rücu olarak … yukarıda belirtilen tarihte tahliye edeceğimi….” şeklinde beyanda bulunarak dava konusu taşınmazı 31.12.2012 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt etmiş olmasına göre davalının tahliyesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.’’
………………….
3. Hukuk Dairesi 19/02/2019 tarih, 2019/421 E. , 2019/1287 K.
“…Davacı vekili, yargılama sırasında, dava konusu taşınmazın tahliye edildiğini beyan etmiş olup bu durumda kiralananın tahliyesi ile dava konusuz kalmıştır. Mahkemece dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davanın açıldığı tarihdeki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine ve maktu karar ve ilam harcına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.’’
…………………
3. Hukuk Dairesi 04.02.2019 tarih, 2017/5453 E. , 2019/617 K.
“…Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmamakta ise de dosya içerisinde toplanan delillerden ve özellikle davalı tarafın imzasını taşıyan tahliye taahhütnamesinden davalının kiracı olduğu dosya kapsamında sabittir.’’
…………………
3. Hukuk Dairesi 20.12.2017 tarih, 2017/7774 E. , 2017/17974 K.
“…Davaya dayanak yapılan ve noter huzurunda tanzim edilen 21.01.2015 tanzim ve 07.02.2015 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yine davaya dayanak yapılan 05.02.2015 tanzim tarihli adi nitelikli tahliye taahhütnamesi, noter onaylı kira sözleşmesinin tanzim tarihinden sonra düzenlenmiş olup taahhütname içeriğinde ‘kiracısı olduğum taşınmaz’ ibaresi bulunmaktadır. Davalı kiracı itirazında taahhütnamedeki imzasını inkar etmemiş, kira ilişkisine karşı çıkmamıştır. Bu durumda tahliye taahhüdün verildiği tarihten önce kira sözleşmesinin Noterde düzenlendiği taraflar arasında kira sözleşmesinin kurulduğu ancak kira süresinin başlangıcının ileri bir tarih olarak belirlendiği anlaşılmakta olup, taahhüdün düzenlendiği tarihte davalının iradesini sakatlayacak bir durum bulunmadığından, geçerli tahliye taahhüdüne dayanarak açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekir.’’
…………………
3. Hukuk Dairesi 18/10/2017 tarih, 2017/5518 E. , 2017/14157 K.
“….Dosyanın incelenmesinde; 16/06/2015 tarihli ön inceleme aşamasında davacı vekilinin davalının taşınmazı 06.01.2015 tarihinde tahliye ettiğini bildirdiği, böylelikle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar uyuşmazlığın konusuz kalması nedeniyle sona erdiği anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı lehine tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısı oranında 3.120,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi ve yine Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken karar ve ilam harcının 1/3 ü oranında 1.229,58 TL üzerinden hüküm kurulması gerekirken….’’
………………..
3. Hukuk Dairesi 10.10.2017 tarih, 2017/5326 E. , 2017/13620 K.
“….Davacı vekili tarafından, 30/05/2015 düzenleme, 30/07/2015 tahliye tarihli taahhütnameye dayanılarak 31/08/2015 tarihinde davalı aleyhine icra takibi başlatılmıştır. Bir aylık sürenin sonu olan 30/08/2015 günü resmi tatil olan Pazar gününe rastladığından, tatilden sonraki gelen ilk mesai günü olan Pazartesi günü olan, 31/08/2015 tarihinde yapılan icra takibi süresindedir.’’