VEKALET GÖREVİNİN KÖTÜYE KULLANILMASI NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

1. Hukuk Dairesi    01/07/2021 tarih ,    2019/4135 E.  ,  2021/3694 K.

‘’…tüm dosya kapsamından davacı vekil edenin vekaletnameyi düzenlemesindeki amacının çekişmeli taşınmazları devrederek karşılığında iki adet bağımsız bölüm ve nakit para almak olduğu sabit olmasına rağmen, vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazları davalı …’ya devrettiği, satış işlemi sonrasında vekilin satış bedelini ödediğini usulünce ispat edemediği, davacının 200.000,00 TL bedelli senedi kabul etmediği, malik … ile dava dışı müteahhit … ve vekilin el ve işbirliği içinde hareket ederek vekil edeni zararlandırdıkları anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru görülmemiştir.’’

………………….

1. Hukuk Dairesi    21/06/2021 tarih,     2020/2728 E.  ,  2021/3421 K.

‘’………Somut olayda, davalının temlik bedeline ilişkin herhangi bir iddia ve savunmada bulunmadığı, davacı tanıklarının davalı kayıt malikinin dava dışı vekil nin yakın arkadaşı olduğu, davacının halen dava konusu taşınmazda ikamet ettiği yönündeki beyanları ile davalının taşınmazı üzerindeki ipotek ile birlikte satın aldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davalı kayıt malikinin dava dışı vekil ile el ve işbirliği içerisinde davacıyı zararlandırdıkları sonucuna varılmaktadır.

Hal böyle olunca, vekil tarafından vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve davalının da bunu bilecek konumda olduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.’’

………………….

1. Hukuk Dairesi     15/06/2021 tarih,    2019/5043 E.  ,  2021/3303 K.

’’…..Hal böyle olunca; mahkemece toplanmayan taraf delillerinin toplanıp mevcut delillerle yeniden değerlendirilmesi, lüzumu halinde taraf tanıklarının da tekrar dinlenmesi, her iki hukuki sebep bakımından ayrı ayrı araştırma ve inceleme yapılması, davaya konu payların temlik tarihindeki rayiç bedellerinin keşfen saptanması, mirasbırakan …nin başkaca taşınmazlarının olup olmadığının araştırılması, muris muvazaası hukuki sebebi bakımından mirasbırakanın iradesinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebi bakımından ise vekilin vekil eden davacının iradesi doğrultusunda işlem yapıp yapmadığının, vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.’’

……………………

1. Hukuk Dairesi    03/06/2021   tarih,  2019/4664 E.  ,  2021/3056 K.

’’…..Asıl ve birleştirilen dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.

Somut olaya gelince; mahkemece asıl ve birleştirilen dava yönünden ayrı ayrı harç ve vekalet ücretine karar verilmediği gibi, asıl dava 20.000TL değer gösterilerek açılmış olup, keşfen belirlenen değer üzerinden harç ikmal edilmediği halde taşınmazın tamamının değeri üzerinden tek nispi vekalet ücretine karar verilmesi de isabetli değildir.
Hal böyle olunca; asıl ve birleştirilen davalar bakımından ayrı ayrı harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.’’

…………………..

1. Hukuk Dairesi    02/06/2021 tarih,     2021/231 E.  ,  2021/2995 K.

‘’….Hal böyle olunca, öncelikle dava konusu taşınmazlardaki çekişmeli payların keşfen temlik ve dava tarihlerindeki değerlerinin belirlenmesi, dava tarihindeki değerleri dikkate alınarak Harçlar Kanununun 30. ve 32. maddeleri uyarınca tespit edilmesi halinde eksik harcın tamamlatılması, akabinde dinlenmeyen taraf tanıklarının beyanlarına başvurulması ile toplanan ve toplanacak deliller yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.’’

…………………

1. Hukuk Dairesi    02/06/2021 tarih,     2020/1865 E.  ,  2021/3003 K.

‘’…..Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı davalarda en önemli unsur, vekil edenin zararlandırılıpzararlandırılmadığı hususudur.
Davacı vekiledenin iradesinin dışında taşınmazının satıldığı tanık beyanlarından anlaşıldığına göre; kayıt maliki davalı …’ın, dava dışı …’e satış bedeli olarak 50.000 TL ödediğini savunması, taşınmazın satış tarihindeki keşfen belirlenen bedelinin ise 75.037,34 TL olması ve davacı ya da vekiline ödeme olgusunun bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde; vekil ile kayıt maliki davalıların el ve işbirliği içinde davacıyı zararlandırdıkları sonucuna varılmaktadır.’’

………………..

1. Hukuk Dairesi    01/06/2021  tarih,   2019/4128 E.  ,  2021/2956 K.

’’……Somut olaya gelince; davalının da kabulünde olduğu üzere dava konusu taşınmazın devri nedeniyle davacıya taşınmaz bedelinin ödenmediği, ( davalı 18.12.2014 tarihli celsede; … çekişme konusu taşınmazdaki payları herhangi bir para alışverişi olmadan devraldığını bildirmiş), vekilin vekil eden davacının iradesine aykırı şekilde taşınmazı bedelsiz olarak babası olan davalıya devretmek suretiyle vekalet görevini kötüye kullandıği anlaşılmaktadır.’’

…………………….

1. Hukuk Dairesi     26/05/2021 tarih,    2020/327 E.  ,  2021/2819 K.

‘’…..Eldeki dava, vekilin taraflar arasında kararlaştırılan taksim sözleşmesinin aksine hareket ettiği ve bu surette vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla açılmıştır.
Ne var ki yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, davalı vekil …’in vekalet görevini kötüye kullanıp kullanmadığının tespiti açısından mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söylemek mümkün değildir.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; mahallinde keşif icra edilerek taksim sözleşmesine konu taşınmazların akit tarihi itibarıyla değerlerinin bilirkişi marifetiyle saptanması, saptanan bu değerler göz önünde bulundurularak davacının payına isabet kısma ilişkin bir oransızlık bulunup bulunmadığının tespiti, davacı aleyhine oransızlığın varlığı halinde, fazlalığın hangi mirasçı adına tescil edildiğinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.’’

…………….

1. Hukuk Dairesi     23/06/2020 tarih,    2017/5030 E.  ,  2020/3003 K.

’’….Somut olaya gelince, dinlenen tanık beyanlarından ve dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerden, davalı …’in çekişme konusu 148 ada 61 parseldeki ½ payı edinmesi sırasında kötüniyetli olduğu hususunun davacılar tarafından kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davalı …yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.’’

…………….

1. Hukuk Dairesi     21.2.2013 tarih,    2013/1562 E.  ,  2013/2378 K.

“… Somut olayda; davacının vermiş olduğu 11.7.2000 tarihli vekaletnamede çekişme konusu taşınmazlardan sadece 1904 ada 9 parsel yönünden satış yetkisinin verildiği, 32315 ada 1 parsel yönünden vekile verilmiş bir satış yetkisinin bulunmadığı, buna göre, satış yetkisi verilmeyen taşınmazın davalıya intikalinin yasal bir dayanağının olmadığı  bir başka ifadeyle, 1 parsel sayılı taşınmaz bakımından davalı adına oluşturulan sicil kaydının Türk Medeni Yasasının 1025. maddesinde öngörülen yolsuz tescil niteliği taşıdığı ve illetten mücerret olduğu ve iptalinin gerekeceği, öte yandan; vekilin davacının oğlu olup, davalının ise vekilin eşi olduğu,  vekilin 9 parsel sayılı taşınmazı tespit edilen gerçek bedelinden çok düşük bir bedelle davalıya devrettiği, kaldı ki, davalının ev hanımı olup muntazam bir gelirinin olmadığı ve satış bedelinin ödendiğinin de kanıtlanamadığı, o halde, temlikin vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirildiğinin kabulünün zorunlu olduğu,  hal böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği ”

İlgili yazımız için tıklayınız.

tr_TRTurkish